17 Temmuz 2010 Cumartesi

İHALELERE YÖNELİK BAŞVURULAR HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ




16 Aralık 2010 PERŞEMBE
Resmî Gazete
Sayı : 27787
YÖNETMELİK
Kamu İhale Kurumundan:
—  İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
             MADDE 1 – 3/1/2009 tarihli ve 27099 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmeliğin 24 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
             “(1) Kurul tarafından başvurular üzerine verilen bütün nihai kararlar ile nihai kararlara karşı açılan davalar sonucundaki mahkeme kararlarının uygulanması için Kurul tarafından alınan kararlar, karar tarihini izleyen beş iş günü içinde taraflara bildirime çıkarılır ve bu tarihi izleyen beş gün içinde Kurumun internet sayfasında yayımlanır.”
             MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
             MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Kamu İhale Kurumu Başkanı yürütür.

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi
Sayısı
3/1/2009
27099
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi
Sayısı
1 -
22/7/2009
27296
2 -
17/7/2010
27644

İHALELERE YÖNELİK BAŞVURULAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

17 Temmuz 2010 CUMARTESİ
Resmî Gazete
Sayı : 27644
YÖNETMELİK
Kamu İhale Kurumundan:

—  İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

             MADDE 1 – 3/1/2009 tarihli ve 27099 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmeliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (h) ve (ı) bentleri eklenmiştir.

             “h) Kararın tebliğ ediliş şekline göre; iadeli taahhütlü mektupla gönderilme, imza karşılığı elden teslim edilme, faksla gönderilme veya elektronik postayla gönderilme tarihi,

             ı) Karara karşı başvuru yapılabilecek itiraz mercii ve başvuru süresi.”

             MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki Geçici 3 üncü madde eklenmiştir.

             “2/8/2010 tarihinden önce yapılmış olan başvurular

             GEÇİCİ MADDE 3 – (1) 2/8/2010 tarihinden önce yapılmış olan başvurular ile başlatılmış incelemeler hakkında, başvuru tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik hükümleri uygulanır.”

             MADDE 3 – Bu Yönetmelik 2/8/2010 tarihinde yürürlüğe girer.

             MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Kamu İhale Kurumu Başkanı yürütür.

14 Temmuz 2010 Çarşamba

2010/508 Memurlara Yapılacak Giyecek Yardımı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

29 Haziran 2010 SALI
Resmî Gazete
Sayı : 27626
             Karar Sayısı : 2010/508
             Ekli “Memurlara Yapılacak Giyecek Yardımı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 22/4/2010 tarihli ve 5474 sayılı yazısı üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 211 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 7/5/2010 tarihinde kararlaştırılmıştır.

Personele öngörülen giyecek yardımlarının bedeli bazı sınıflar istisna olmak üzere  11.madde esasları çerçevesinde nakden ödenecektir.

2010/506 Yurtdışında Sürekli Görevlendirilecek Personel Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

Yerel yönetimler özerklik şartı ve 657 sayılı tasarı

Hükümet, 23 maddelik kısmî çözüm ile 657 sayılı yasada değişiklik yapmak istiyor. İlgili tasarı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülürken, 21. madde üzerindeki değişiklik isteğimin nedenlerini açıklamak istiyorum. İlgili madde, kamudaki tüm uzmanların özlük haklarını, özlük hakları iyi olan uzman maaşları ile eşitleme iddiasını taşırken, bazı uzmanlar tasarıya dahil edilmedi.

 Uzmanlar arası ayrımcılık

Bilindiği üzere uzmanların maaşlarını eşitleme amacını taşıyan tasarı, 1.500 TL maaş alan uzmanlar ile Başbakanlık, TBMM, DPT, DTM ve üst kurullarda bulunan ve ellerine kabaca 5.000 TL civarında maaş geçen uzmanların haklarını eşitlemek ve diğer özlük haklarındaki iyileştirmelerden ibaretti. Peki, kamuda çalışan tüm uzmanların özlük haklarında iyileştirme yapılıyor diye öne sürülen iddia doğru mu gerçekten? Tasarının 21. maddesinin (ğ) bendinde, özlük haklarında iyileştirme yapılacak uzmanlar sayılıyor. Ancak dikkatle bakıldığında bütün uzmanlıklar sayılmışken, sadece beş uzmanlığın (Mali Hizmetler Uzmanı, Gelir Uzmanı, Muhasebe Uzmanı, Milli Emlak Uzmanı ve İl Planlama Uzmanı) adı geçmiyor.

 

Yaratılan yeni ayrımcılığın gerekçeleri

Yetkililere, yaratılan ayrımcılığın sebepleri sorulduğunda üç gerekçe gösteriliyor. Bunlar:
1- Tasarıya alınmayan uzmanlar merkez uzmanı değil, taşra uzmanı. Bu gerekçe gerçeği tam olarak yansıtmıyor. Çünkü, anılan uzmanlıklardan sadece Mali Hizmetler Uzmanı (MHU) merkez uzmanı, diğerleri Maliye, Gelir İdaresi ve İçişleri Bakanlıklarının taşra teşkilatının uzmanları. Burada Mali Hizmetler Uzmanları için şöyle bir hile yapılıyor: “Üniversiteler ve Belediyelerde de bu kadro olduğuna göre, bu uzmanlık da taşra uzmanlığıdır” diye. Oysa, genel yönetim kapsamındaki bütün kamu kurumlarında bulunan mali hizmetler biriminin, kurumların aynen Teftiş Kurulu ve Hukuk Müşavirliği gibi danışma ve denetim birimi olduğunu önce Maliye bilir. Mali Hizmetler Uzmanı’nın da görev yerinin mali hizmetler birimi olduğunu söylememe gerek bile yok.
2- Tasarıya alınmayan uzmanları tasarıya koysaydık amirlerinden fazla maaş alacaklardı
Tasarıdan örneklersek, Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı’nda iki tip uzman bulunuyor olacak. Biri Maliye Uzmanı, diğeri de Mali Hizmetler Uzmanı. Maliye Uzmanı tasarıya giriyor, Mali Hizmetler Uzmanı giremiyor. Oysa iki uzmanın da amiri aynı daire başkanı.
3- Belediyelerde de Mali Hizmetler Uzmanı kadrosu olduğu için...
Yerel yönetimler lehine hem teşkilat hem de mevzuat açısından devasa çalışmalar yapan bir hükümet yapısı var şu an ülkede. Daha yakınlarda, İçişleri Bakanlığı ile AB arasında Yerel Yönetim Reformu Uygulamasının Devamına Destek Projesi (LAR II. Aşama) adıyla bir proje uygulamaya kondu. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi adına sürekli bir işbirliği ve mevzuat güncellenmesi yapılıyor. Yerel yönetimler tüm hızıyla güçlendirilirken, sanki hiç bunlardan haberi yokmuşçasına tasarıya yön veren bürokrasi, belediyeler üzerindeki vesayeti artırma şeklinde yorumlanabilecek bir söylem ile Belediyelerde de Mali Hizmetler Uzmanı kadrosu olduğu için onları tasarıdan çıkardık diyebiliyor.
AB müktesebatına uyum açısından Mali Kontrol Faslı ve Mali Hizmetler Uzmanları
AB müktesebatına üç faslın uyumunda başarı sağlandığı için Türkiye, 2008 Dünya Finansal Krizini çok iyi atlattı. Bunlardan birisi de mali kontrol faslıdır. AB müktesebatına uyumda kamu iç mali kontrolü (KİMK) konusunda ileri düzeyde olduğumuz AB tarafından kabul edilmektedir. Türkiye tarafı bu ilerlemeyi gerekçelendirirken, Mali Hizmetler Uzmanlarının istihdamına atıf yapılmıştır. Hatta 231 adet mali hizmetler uzman yardımcısı adayın mali hizmetler biriminde çalışmaya hak kazandığı ifadesi, 2009 Yılı Türkiye İlerleme Raporu’nda yerini almıştır.

 Hükümet ne yapmalı

1-Kamu kurumlarındaki mali yönetimin etkili, ekonomik ve verimli şekilde uygulanması önemli ise...
2-Stratejik plan, performans esaslı bütçeleme ve kurumsal performans gibi ifadeler, kulağa hoş gelen kavramlar olarak değil de, daha farklı çağrışımlar ima ediyorsa...
Avrupa Konseyi’nce hazırlanan ve Bakanlar Kurulu’nca 1992 yılında kabul edilen Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın 6. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Yerel yönetimlerde görevlilerin çalışma koşulları, liyakat ve yeteneğe göre yüksek nitelikli eleman istihdamına imkân verecek ölçüde olmalıdır; bu amaçla yeterli eğitim olanaklarıyla ücret ve mesleki ilerleme olanakları sağlanmalıdır” ibaresi, iyiniyet göstergesini aşan ve devletin devamlılığı gibi hususların devlet geleneğimizde hâlâ bir köşe taşı olduğu kabul ediliyorsa...
Merkezi yönetimin yerel yönetim kadroları üzerindeki ücret-maaş vesayetinin, bundan böyle merkezi yönetim lehinde olamayacağı kabul ediliyorsa...
Strateji geliştirme birimlerine verilen görevleri yerine getirmek için uzmanlaşmaya hiç gerek yok denmiyorsa...
Mahalli idarelerde ve özellikle belediyelerde israfın ve verimsiz harcamaların sıkı inceleme, takip ve kontrolüne hem çok hem de ivedi olarak ihtiyaç var deniyorsa, Tüm İl özel idarelerinde, nüfusu 50.000’den fazla olan tüm belediyelerde ve birliklerde mali hizmetler uzmanı kadrosunun yüzde 99’unun boş olduğu gerçeği göz önüne alındığında; hem yerel yönetimlerin nitelikli uzman ihtiyacı karşılansın, hem de istihdama bir katkı da yerel yönetimler tarafından sunulsun isteniyorsa...
AB tarafından sunulan yol haritasındaki Mali Kontrol faslını geçmek için AK Parti tarafından 2006 yılında ihdas edilen Mali Hizmetler Uzmanlığı kadrosu da bu tasarıya dahil edilmelidir.
Kenan Güleç

Malî Hizmetler Uzmanı, Kocaeli B. Bld.
kenangocer@gmail.com

Bu yazı http://www.taraf.com.tr/    de yayınlanmıştır 

12 Temmuz 2010 Pazartesi

2010 Yılı Temmuz Ayına Ait Mali ve Sosyal Haklara İlişkin Genelge

 2010 Yılı Temmuz Ayına Ait Mali ve Sosyal Haklara İlişkin Genelge
pdf

9 Temmuz 2010 Cuma

2010/654 Kamu Personelinin Maaşlarının Hesabına Esas Tutulan Katsayılara ilişkin karar

9 Temmuz 2010 CUMA
Resmî Gazete
Sayı : 27636
             Karar Sayısı : 2010/654
             Ekli “Kamu Personelinin Maaşlarının Hesabına Esas Tutulan Katsayıların Tespiti ve İlgili Mevzuatı Uyarınca İstihdam Edilen Sözleşmeli Personelin Ücretlerinin Artırılması ile 8/2/2002 tarihli ve 2002/3729 sayılı Kararnamenin Eki Kararda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Karar”ın yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 5/7/2010 tarihli ve 10010 sayılı yazısı üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 154 üncü maddesi, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 25 inci maddesi ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesi ile muhtelif statülerde sözleşmeli personel istihdamına imkân sağlayan mevzuat hükümlerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 7/7/2010 tarihinde kararlaştırılmıştır.

8 Temmuz 2010 Perşembe

Türk Ekonomisi ve AB

En sonunda yabancılarda Türkiye ekonomisinin gücünün farkına varmaya başladılar. Aşağıda Taraf gazetesinde  New York Times (NYT) gazetesindeki yazıdan yararlanılarak hazırlanan bir değerlendirme yazısını sunuyorum.Yazıda  AB üyeliği için fazla güçsüz olduğu söylenen Türkiye ekonomisinin şaşırtıcı bir değişim yaşadığına dikkat çekilerek “Bu evrim o kadar eksiksiz ki Türkiye, halen Euro’ya geçme kriterlerini karşılamaya. Euro Bölgesi’ndeki sorunlu ekonomilerin çoğundan daha yakındır” diye yazdı.

AB’den daha güçsüz tezi eridi

NYT gazetesinde Landon Thomas Jr. imzasıyla yayınlanan “Yüzünü Doğu’ya dönen Türkiye ekonomik gücünü gösteriyor” başlıklı İstanbul kaynaklı haberde, Türkiye’ye on yıllarca AB üyeliği için hazır olmadığının, ekonomisinin de Birliğ’e katılmak için fazla güçsüz olduğunun söylendiği de anımsatıldı. Thomas haberinde, halbuki bugün Türkiye’nin hızla yükselen bir ekonomik güç olduğunu ve ekonomisinin ise ilk çeyrekte yüzde 11.4 gibi şaşırtıcı bir büyüme sağladığını, bu performansıyla dünyada ancak Çin’in gerisinde kaldığını ifade etti. Bunun da “Kimin diğerine daha çok ihtiyacı var, Avrupa mı, Türkiye mi” sorusunu yönelten Thomas, yazısında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye’ye yıllarca, AB’ye katılmaya hazır olmadığı söylendi - çünkü bugün 27 uluslu olan kulübün üyesi olabilmek için ekonomik olarak çok geriydi. Bu tez artık geçerli değil. Bugün Türkiye, genç ülkeyi bir teşebbüs merkezine dönüştüren uluslararası anlamda rekabetçi şirketleriyle, Rusya ve Ortadoğu’daki nakit zengini ihracat pazarlarının musluğunu açıp bir yandan da karşılığında milyarlarca dolar yatırım çeken, hızla yükselen bir ekonomik güç. Eski güçler, hem ekonomik hem de entelektüel anlamda gücünü kaybediyor.

Türkiye’nin bu tırmanışının AKP döneminde gerçekleştiğini yazan Thomas değerlendirmesini şöyle sürdürdü: AKP, Cumhuriyet’in ilk zamanlarından bu yana Türkiye’nin hâkim siyasi hareketi yapmak için sosyal muhafazakârlığı ekonomi politikalarındaki mali tedbirlerle harmanlayan Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın iktidara yükselişinin temelinde yatan nedenlerden biri bu. Bu tekamülünü tamamladığından, artık Türkiye -tabii eğer AB’ye girerse- euroya geçmek için gereken kriterlere, halihazırda Euro Bölgesi’nde olan çoğu sorunlu ekonomiden daha yakın. Ülke, borcunun (gayrısafi yurt içi hasılanın yüzde 49’u) azami sınırı olan yüzde 60’ın hayli altında ve gelecek yıl pekala yıllık bütçe açığını yüzde 3’ün altında tutabilir. Geriye de, şimdi yüzde 8’lerde gezinen enflasyon oranının düşürülmesi kalacak.”

Özyeğin: Bu bir rüya dünyası

2006’da Finansbank’ı National Bank of Greece’e sattıktan sonra Türkiye’nin en zengin işadamı Hüsnü Özyeğin’in değerlendirmelerine de haberinde yer veren Thomas, Özyeğin’in ülke ekonomisine ilişkin “Bu bir hayal dünyası” ifadesini kullandığını yazdı. Gazete, Özyeğin devamında ise “Eğer siz bana 10 yıl önce Türkiye’nin finansal riskinin İtalya’ya eşit olacağını söyleseydiniz, çılgınsınız derdim” sözlerini de sayfasına taşıdı.

Thomas yazısında, Türkiye’nin Rusya ve Arap ülkeleriyle ticari bağlarındaki gelişmeye de dikkat çektiği haberinde şunları da yazdı: “Burada (Türkiye’de) hiç kimse, bu gelişmelerin, Sayın Erdoğan’a, başlıca müttefiki ve uzun bir süredir destekçisi olan ABD ile bağları gerginleştiren adımlar oluşturan, İsrail’e sert dille eleştirme ve İran ile nükleer enerji konusunda anlaşmalar yapma meşruluğunu verdiğini sorgulamıyor.”

Türkiye’nin bu yıl İran ve Suriye’ye yaptığı ihracatın, ABD’ye satışlarını 200 milyon dolar aştığına dikkat çeken Thomas, “Ancak bazılarının da, fazla ileriye gidilmiş olmasından, İsrail’e yönelik agresif tonun Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta barış, dünyada barış” ilkesini zedeleyebilmesinden kaygı duyduğu”nu da yazdı.
haberin linki: www.taraf.com.tr

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 399)

8 Temmuz 2010 PERŞEMBE
Resmî Gazete
Sayı : 27635
TEBLİĞ
Maliye Bakanlığından:
—  Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 399)
             Giriş
             213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 315 inci maddesine istinaden Bakanlığımızca amortismana tâbi iktisadî kıymetlere ilişkin faydalı ömür sürelerinin tespit ve ilan edildiği 3331, 3392, 3653 ve 3894 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinin uygulanmasına ilişkin düzenlemeler ile vergi dairesi başkanlıkları, defterdarlıklar ve vergi dairesi müdürlüklerinin yetkili makamın muvafakatini almadan vergi mahkemesi kararları aleyhine temyiz yoluna gidebilmelerine ilişkin limitlerle ilgili açıklamalar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.

2 Temmuz 2010 Cuma

— Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 398)

2 Temmuz 2010 CUMA
Resmî Gazete
Sayı : 27629
TEBLİĞ
Maliye Bakanlığından :
—  Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 398)
 

Mevzuat.Net

 

Not defteri

Günün Sözü

Mali Hizmet Copyright © 2009 WoodMag is Designed by Ipietoon forFree Blogger Template