Vergi tevkifatı, yani kaynakta vergi kesilmesi bir vergilendirme yöntemi
değil, bir vergi toplama biçimidir. Verginin sonradan mansubu yapılmak
üzere yapılmak üzere ödeme yapılırken kesilmesidir.
G.V.K. nun 94 üncü maddesi uyarınca; Bütün kamu kurum ve kuruluşları, diğer
kurumlar, iş ortakları, vakıflar dernekler gerçek gelirlerini beyan etmeye
mecbur ticaret ve serbest meslek erbabı, kazançlarını bilanço veya ziraai
işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler,yasada sayılan ödemeleri
yaptıkları sırada, istikak sayiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat
yapmağa mecburdurlar. Aynı maddenin 4 üncü bendi gereğince yukarıda belirtilen
kurum ve kuruluşlar yılalra yayğın inşaat ve onarım işleri dolayısıyla
bu işleri yapanlara ödenen istikak bedellerinden %5 oranında tevkifat yapmak
zorundadırlar.
Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinde vergide yıllık olma ilkesine
bir istisna tanındığı için verği tevkifatı uygulamasını bu istisna çercevesinde
düşünmek gerekir. Bir başka deyişle işin bitim tarihinden sonra vergi tevkifatı
yapılması mümkün değildir 4. Yıllara
yaygın inşaat işlerinde işin bitim tarihi Devlet İhale Kanunnuna tabi işlerde
geçici kabul tarihi olduğuna göre, geçiçi kabul tarihinden sonra yapılan
ödemelerde tevkifat yapılmaması gerekir. Çünkü takvim yılı uygulamasına
tanınan istisna sona erdiğinden söz konusu gelirlerin ilgili yıl beyannamesinde
gösterilmesi gerekir 5.
Büyük yapım işlerinin yıllara yaygın olması hizmet bedelinin döviz cinsinden
veya dövize endeksli belirlenmesi yanında getirmektedir. Böylesi durumlarda
vergiyi doğuran olayın meydana geldiği geldiği tarih ile, hak edişe ilişkin
ödemenin yapıldığı tarihlerin farklı olması kur farklarına neden olmaktadır.
Bu durum da kur farkları üzerinden %5 tevkifat yapılıp, yapılmayacağı sorun
olmaktadır 6.
Maliye Bakanlığının 21.02.1997 tarih ve 06524 sayılı bir genelgesi değilinen
soruna açıklık getirmiştir. Tarih ve sayısı belirtilen genelgeye göre;
döviz cinsinden ihale edilen inşaat ve onarım işlerinde %5 stopaj yapıldığı
durumlarda hakedişler ödenirken, sadece kalan tutar üzerinden stopaj yapılacağı,
kur farklarının stopaja tabi tutulmayacakları belirtilmiştir.
G.V.K nun 94 üncü maddesine göre yapılan tevkifat daha sonra gelir veya
kurumlar vergisinden mahsup edilir. Kurumlar Vergisi kanununun 44 üncü
maddesinde beyannamede gösterilen kazançlardan Kurumlar Vergisi Kanununa
ve Gelir Vergisi kanununa göre kesilmiş olan vergilerin beyanname üzerinden
hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edileceği, mahsuba gereken miktarın
beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden daha fazla olması halinde
durumun vergi dairesince mükellefe yazı ile bildirileceği, aradaki farkın
yazının tepliğ tarihinden itibaren, bir yıl içinde mürecaat üzerine mükellefe
iade edileceği hükme bağlanmıştır. Konu ile ilgili olarak 47 seri nolu
Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde de açılamalar yapılmakta olup söz konusu
iadelerde miktar sınırlanması olmaksızın ve incelme raporu aranmaksızın
mahsubun yapılacağı açıklığa kavuşturulmuştur.
Diğer taraftan hakedişlerde kesilen vergilerin vergi sorumluları tarafından
vergi dairelerine yatırılmaması veya gec yatırılması halinde mükellefin
durumunun ne olacağı tartışılabilir 7.
Böylesi durumlarda nasıl davranılacağı, Maliye Bakanlığınca yayınlanan
10.7.1996 tarih 32829-1996/1 seri nolu Kurumlar Vergisi İç Genelgesi ile
“Yıllara yaygın inşaat ve onarım işi yapan mükelleflerden hakedişler yoluyla
kesilen vergilerin vergi dairesine yatırılmamış olmasında, hakedilerinden
vergi kesilen mükellefin bir kusuru olmadığı, bu nedenle de mahsuba istenilen
miktarların ilgili kurum ve kuruluşca hakedişlerden kesildiğinin bildirilmesi
kaydıyla, bu kesintilerin kesintiyi yapan kurum ve kuruluşca vergi dairesine
yatırıldığına ilişkin belge aranılmaksızın mahsup işlerinin yapılacağı”
belirtilmiştir.
Sözleşmeye göre, yıllara yaygın olmayan inşşat ve onarım işlerinin herhangi
bir sebeble ertesi yıla sirayati halinde vergi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı
tartışılabilir. Sayıştay Genel Kurulunun 2.9.1996gün ve 3122/5sayılı kararında;
böylesi bir durumda “sirayet keyfiyeti takvim yılı sona ermeden idare ile
müteahhit arasında ek anlaşma ile kararlaştırılmışsa bu tarihten, böyle
bir anlaşma mevcut olmamasına rağmen herhangi bir sebebleertesi yıla sirayet
ettirilmişse ilk yıla istihkak hariç mütehakip takvim yılı başından itibaren
ödenecek istihkaklardan gelir vergisi kesilmesi gerekeceği” açıklanmıştır.
Atilla İNAN
Sayıştay Uzman Denetçisi
0 yorum:
Yorum Gönder