14 Temmuz 2010 Çarşamba

Yerel yönetimler özerklik şartı ve 657 sayılı tasarı

Hükümet, 23 maddelik kısmî çözüm ile 657 sayılı yasada değişiklik yapmak istiyor. İlgili tasarı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülürken, 21. madde üzerindeki değişiklik isteğimin nedenlerini açıklamak istiyorum. İlgili madde, kamudaki tüm uzmanların özlük haklarını, özlük hakları iyi olan uzman maaşları ile eşitleme iddiasını taşırken, bazı uzmanlar tasarıya dahil edilmedi.

 Uzmanlar arası ayrımcılık

Bilindiği üzere uzmanların maaşlarını eşitleme amacını taşıyan tasarı, 1.500 TL maaş alan uzmanlar ile Başbakanlık, TBMM, DPT, DTM ve üst kurullarda bulunan ve ellerine kabaca 5.000 TL civarında maaş geçen uzmanların haklarını eşitlemek ve diğer özlük haklarındaki iyileştirmelerden ibaretti. Peki, kamuda çalışan tüm uzmanların özlük haklarında iyileştirme yapılıyor diye öne sürülen iddia doğru mu gerçekten? Tasarının 21. maddesinin (ğ) bendinde, özlük haklarında iyileştirme yapılacak uzmanlar sayılıyor. Ancak dikkatle bakıldığında bütün uzmanlıklar sayılmışken, sadece beş uzmanlığın (Mali Hizmetler Uzmanı, Gelir Uzmanı, Muhasebe Uzmanı, Milli Emlak Uzmanı ve İl Planlama Uzmanı) adı geçmiyor.

 

Yaratılan yeni ayrımcılığın gerekçeleri

Yetkililere, yaratılan ayrımcılığın sebepleri sorulduğunda üç gerekçe gösteriliyor. Bunlar:
1- Tasarıya alınmayan uzmanlar merkez uzmanı değil, taşra uzmanı. Bu gerekçe gerçeği tam olarak yansıtmıyor. Çünkü, anılan uzmanlıklardan sadece Mali Hizmetler Uzmanı (MHU) merkez uzmanı, diğerleri Maliye, Gelir İdaresi ve İçişleri Bakanlıklarının taşra teşkilatının uzmanları. Burada Mali Hizmetler Uzmanları için şöyle bir hile yapılıyor: “Üniversiteler ve Belediyelerde de bu kadro olduğuna göre, bu uzmanlık da taşra uzmanlığıdır” diye. Oysa, genel yönetim kapsamındaki bütün kamu kurumlarında bulunan mali hizmetler biriminin, kurumların aynen Teftiş Kurulu ve Hukuk Müşavirliği gibi danışma ve denetim birimi olduğunu önce Maliye bilir. Mali Hizmetler Uzmanı’nın da görev yerinin mali hizmetler birimi olduğunu söylememe gerek bile yok.
2- Tasarıya alınmayan uzmanları tasarıya koysaydık amirlerinden fazla maaş alacaklardı
Tasarıdan örneklersek, Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı’nda iki tip uzman bulunuyor olacak. Biri Maliye Uzmanı, diğeri de Mali Hizmetler Uzmanı. Maliye Uzmanı tasarıya giriyor, Mali Hizmetler Uzmanı giremiyor. Oysa iki uzmanın da amiri aynı daire başkanı.
3- Belediyelerde de Mali Hizmetler Uzmanı kadrosu olduğu için...
Yerel yönetimler lehine hem teşkilat hem de mevzuat açısından devasa çalışmalar yapan bir hükümet yapısı var şu an ülkede. Daha yakınlarda, İçişleri Bakanlığı ile AB arasında Yerel Yönetim Reformu Uygulamasının Devamına Destek Projesi (LAR II. Aşama) adıyla bir proje uygulamaya kondu. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi adına sürekli bir işbirliği ve mevzuat güncellenmesi yapılıyor. Yerel yönetimler tüm hızıyla güçlendirilirken, sanki hiç bunlardan haberi yokmuşçasına tasarıya yön veren bürokrasi, belediyeler üzerindeki vesayeti artırma şeklinde yorumlanabilecek bir söylem ile Belediyelerde de Mali Hizmetler Uzmanı kadrosu olduğu için onları tasarıdan çıkardık diyebiliyor.
AB müktesebatına uyum açısından Mali Kontrol Faslı ve Mali Hizmetler Uzmanları
AB müktesebatına üç faslın uyumunda başarı sağlandığı için Türkiye, 2008 Dünya Finansal Krizini çok iyi atlattı. Bunlardan birisi de mali kontrol faslıdır. AB müktesebatına uyumda kamu iç mali kontrolü (KİMK) konusunda ileri düzeyde olduğumuz AB tarafından kabul edilmektedir. Türkiye tarafı bu ilerlemeyi gerekçelendirirken, Mali Hizmetler Uzmanlarının istihdamına atıf yapılmıştır. Hatta 231 adet mali hizmetler uzman yardımcısı adayın mali hizmetler biriminde çalışmaya hak kazandığı ifadesi, 2009 Yılı Türkiye İlerleme Raporu’nda yerini almıştır.

 Hükümet ne yapmalı

1-Kamu kurumlarındaki mali yönetimin etkili, ekonomik ve verimli şekilde uygulanması önemli ise...
2-Stratejik plan, performans esaslı bütçeleme ve kurumsal performans gibi ifadeler, kulağa hoş gelen kavramlar olarak değil de, daha farklı çağrışımlar ima ediyorsa...
Avrupa Konseyi’nce hazırlanan ve Bakanlar Kurulu’nca 1992 yılında kabul edilen Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın 6. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Yerel yönetimlerde görevlilerin çalışma koşulları, liyakat ve yeteneğe göre yüksek nitelikli eleman istihdamına imkân verecek ölçüde olmalıdır; bu amaçla yeterli eğitim olanaklarıyla ücret ve mesleki ilerleme olanakları sağlanmalıdır” ibaresi, iyiniyet göstergesini aşan ve devletin devamlılığı gibi hususların devlet geleneğimizde hâlâ bir köşe taşı olduğu kabul ediliyorsa...
Merkezi yönetimin yerel yönetim kadroları üzerindeki ücret-maaş vesayetinin, bundan böyle merkezi yönetim lehinde olamayacağı kabul ediliyorsa...
Strateji geliştirme birimlerine verilen görevleri yerine getirmek için uzmanlaşmaya hiç gerek yok denmiyorsa...
Mahalli idarelerde ve özellikle belediyelerde israfın ve verimsiz harcamaların sıkı inceleme, takip ve kontrolüne hem çok hem de ivedi olarak ihtiyaç var deniyorsa, Tüm İl özel idarelerinde, nüfusu 50.000’den fazla olan tüm belediyelerde ve birliklerde mali hizmetler uzmanı kadrosunun yüzde 99’unun boş olduğu gerçeği göz önüne alındığında; hem yerel yönetimlerin nitelikli uzman ihtiyacı karşılansın, hem de istihdama bir katkı da yerel yönetimler tarafından sunulsun isteniyorsa...
AB tarafından sunulan yol haritasındaki Mali Kontrol faslını geçmek için AK Parti tarafından 2006 yılında ihdas edilen Mali Hizmetler Uzmanlığı kadrosu da bu tasarıya dahil edilmelidir.
Kenan Güleç

Malî Hizmetler Uzmanı, Kocaeli B. Bld.
kenangocer@gmail.com

Bu yazı http://www.taraf.com.tr/    de yayınlanmıştır 
Bu yazıyı Paylaşın

0 yorum:

Mevzuat.Net

 

Not defteri

Günün Sözü

Mali Hizmet Copyright © 2009 WoodMag is Designed by Ipietoon forFree Blogger Template