Zaman zaman memur tanımı kapsamında yer
alan öğretmenlerin ve gerekse diğer kamu uzman personelinin bizzat veya
özel eğitim veren kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla
eğitim/seminer/konferans vb adlar altında yaptıkları ücretli/ücretsiz
eğitimler nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında
disiplin soruşturmasına tabi tutuldukları bir gerçektir.
Bu soruna yol açan en önemli nedense;
disiplin cezalarının kanunda genel nitelikteki eylemlere bağlanmış
olmasıdır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125.maddesinde
belirtilen eylem tanımlarının genel niteliği, neyin disiplin suçu olduğu
neyin olmadığı ayrımının yapılmasının güçleştirdiğinden çözüm olarak
disiplin soruşturmasına başvurulmaktadır. İdarecilerin eylemin
kapsadığı suç konusunu “dar” anlamlı yorumlamaları gerekirken katı bir
yorumla kapsamı genişletmekte ve cezalardaki maksadın ötesine
geçmektedirler.
Her şeyden önce belirtmek gerekir ki, son
on yılda adli cezalara ve idari cezalara ilişkin mevzuatta zamanla bir
çok değişiklikler yapıldı; TCK ’nun yeniden düzenlenmesi, Kabahatler
Kanunu vb. Bu bağlamda demokratikleşmeyle beraber cezalara ilişkin
standartlar insan hak ve özgürlüklerine uygun olarak geliştirilirken,
nedense 657 sayılı devlet Memurları Kanunun 125.maddesindeki katı ve
despotik cezalar ele alınmadı ve çağın artlarına uygun olarak
düzenlenmedi.
Makalenin Tamamını Okuyun
Memur
Disiplin Sisteminin Eleştirisi; Devlet Memurunun Ticaret Yasağı
Eyleminin (Özel Ders, Seminer ve Eğitim Bağlamında) Değerlendirilmesi |
Başkontrolör
0 yorum:
Yorum Gönder