15 Mart 2012 Perşembe

2560 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenen atık su bedelinin alınması

- su tüketim gideri içerisinde yer alan ve çevre temizlik vergisi kapsamına giren atık su bedelinin de ödenmesi  fazla ödeme sayılır mı?
-su tüketim bedeli ile birlikte tahsil edilen atık su bedelinin çevre temizlik vergisi kapsamına girip girmediği

konu ile ilgili sayıştay kararı SAYIŞTAY DERGİSİ ● SAYI: 49
http://www.sayistay.gov.tr/dergi/icerik/der49m11.pdf


İçişleri bakanlığı hukuk müşavirliği yazısı
http://www.osbuk.org.tr/.pdf


Atık su arıtma tesisi işleten Bölgelerden, belediyelerce atık su bedeli alınıp alınmayacağına ilişkin
http://www.alomaliye.com/kurumlar_sirkuleri_1.htm


Danıştay kararı
http://www.kararara.com/danistay/9d/danistay5897.htm
(....3305 sayılı Kanunun ek 5. maddesi ile diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı belirtilen 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3305 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 23. maddesinde; su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması giderleri için ayrı tarife yapılacağı, bu tarifelerin tespitinde, yönetim ve işletme giderleri ile, amortismanları doğrudan gider yazılan (aktifleştirilemeyen) yenileme, ıslah ve tevsi giderleri ve % 10' dan aşağı olmayacak nispetinde bir kar oranı esas alınacağı hükmüne yer verilmiştir.

2560 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca alınan atık su bedeli, vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm niteliğinde olmayıp, aynı Kanuna dayanılarak çıkarılan Tarifeler Yönetmeliği uyarınca abonelik sözleşmesine göre ve kullanılmış suların uzaklaştırılması hizmeti karşılığında alınmaktadır. Nitekim Anayasa Mahkemesinin 14.2.1991 tarih ve E: 1990/18, K:1991/4 saylı kararında da atık su bedelinin vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm olmadığı ve abonelik sözleşmesi ve özel hukuk ilişkisine dayanan ve hizmet karşılığı alınan bir bedel olduğu vurgulanmış, yine Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 14.10.1991 tarih ve E:1991/29, K:1991/29 sayılı kararında da atık su bedelinin vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm olmadığı ve bu bedelin abonelik sözleşmesi kapsamında hizmet karşılığı alınan bir bedel olduğundan uyuşmazlığın görüm ve çözüm merciinin adli yargı olduğu belirtilmiştir.

Ancak, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununa 15.7.1993 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 3914 sayılı Kanunla eklenen ve "Çevre Temizlik Vergisi" başlığını taşıyan mükerrer 44. maddesinde; belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin katı atık toplama ile kanalizasyon hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu, çevre temizlik vergisinin katı atıklar için maddedeki tarifeye göre hesaplanacağı, belediyelerin, atıksu ile ilgili olarak da, katı atıklarla ilgili tarifede yer alan bina gruplarını topluca veya ayrı ayrı dikkate almak suretiyle su tüketim bedelini aşmamak üzere meclislerince belirlenecek miktarda çevre temizlik vergisi alacakları, atıksu ile ilgili çevre temizlik vergisinin su tüketim bedeli ile birlikte tarh ve tahakkuk etmiş sayılacağı ve bu bedel ile birlikte tahsil edileceği, su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan belediyelerde ise atıksu bedellerinin tahsiline ilişkin uygulamanın kendi kanunlarındaki hükme bağlı olduğu hükmüne yer verilmiş olup, bu madde hükmü ile birlikte kanalizasyon hizmetlerinden yararlananlardan alınan atıksu bedeli (atık suyun uzaklaştırılması karşılığında alınan atık su uzaklaştırma bedeli) 1.1.1994 tarihinden itibaren çevre temizlik vergisi kapsamına alınarak vergi olarak nitelendirilmesi nedeniyle bu tarihten itibaren atıksu bedelinin tespitinde 2560 sayılı Kanunun 23. maddesinin uygulanma olanağı kalmamış olup, atık su bedeli ve atık su bedeli tarifelerine karşı açılan davalar 2576 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca idari yargının ve vergi mahkemelerinin görev alanına girmiştir.

Öte yandan, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 5035 sayılı Kanunun 41. maddesiyle 1.1.2004 tarhinde yürürlüğe giren değişik mükerrer 44. maddesinde; Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kulanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu, konutlara ait çevre temizlik vergisinin, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına 100.000 TL olarak hesaplanacağı, işyerleri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait verginin belirtilen tarifeye göre alınacağı, belediye çevre temizlik hizmetinden yararlanan ancak, su ihtiyacını belediyece tesis edilmiş su şebekesi haricinden karşılayan konutlara ilişkin çevre temizlik vergisinin tarifenin yedinci gurubunun belediye meclisince belirlenecek derecesi üzerinden hesaplanacağı, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle hesaplanan çevre temizlik vergisinin, su faturasında ayrıca gösterilmek suretiyle tahakkuk etmiş sayılacağı, bu suretle tahakkuk eden verginin su tüketim bedeli ile birlikte belediyelerce tahsil edileceği, su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenlenmiş bulunan büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlardaki çevre temizlik vergisinin ise 2560 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edileceği, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisinin belediyelerce binaların tarifelerdeki derecelere intibak ettirilmesi üzerine her yılın Ocak ayında yıllık tutarı itibarıyla tahakkuk etmiş sayılacağı, tahakkuk eden verginin bir defaya mahsus olmak üzere, belediyelerin ilan mahallerinde bir ay süreyle topluca ilan edileceği, işyeri ve diğer şekilde kullanılan binalarla ilgili olarak tahakkuk eden bu verginin her yıl, emlak vergisinin taksit sürelerinde ödeneceği, bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan tutarların her yıl yeniden değerleme oranında arttırılacağı, bu tutarların belirlenmesinde, vergi tutarlarının yüzde beşini aşmayan kesirlerin dikkate alınmayacağı Bakanlar Kurulunun ; beşinci fıkradaki tarifede yer alan bina guruplarını belirlemeye ve bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan tutarları, yöreler, belediyelerin nüfusları ve bina gurupları itibarıyla ayrı ayrı dörtte birine kadar indirmeye veya yarısına kadar arttırmaya yetkili olduğu, belediye meclislerinin mahallin sosyal ve ekonomik farklılıkları ile büyüklüklerini dikkate alarak binaların hangi dereceye gireceğini tespite yetkili olduğu hükmüne yer verilmiştir.

2464 sayılı Kanunun mükerrer 44.maddesinde 5035 sayılı Kanunun 41. maddesiyle yapılan değişiklik ile çevre temizlik vergisi tarife, tarh, tahakkuk ve tahsil usulleri yeniden düzenlenmiş ve çevre temizlik vergisinin, çevre temizlik hizmetlerinden yararlananlardan alınacağı belirtilmek suretiyle atık su bedeli çevre temizlik vergisi kapsamı dışına çıkarılmıştır. Nitekim, anılan Kanunda katı atık ve atık su bedeline yer verilmediği gibi gerekçesinde de büyükşehir belediyesine dahil bulunmayan belediyelerin sınırları ve mücavir alanları içinde bulunan binaları kullananlardan su tüketim bedeli üzerinden alınmakta olan atık suya ilişkin çevre temizlik vergisinin kaldırıldığı vurgulanmıştır.....)
Bu yazıyı Paylaşın

0 yorum:

Mevzuat.Net

 

Not defteri

Günün Sözü

Mali Hizmet Copyright © 2009 WoodMag is Designed by Ipietoon forFree Blogger Template