Çünkü bu ülkede denetim kuruluşlarıyla çalışan kamu kurumları krizi para batırmadan atlatmayı başardı. Bu ülkedeki en etkin denetim kuruluşlarından RSM Bentley Johnson’ın Türkiye şirketi Yönetici Ortağı Phil Tarling, "Denetimin çok önemli bir konu olduğunu siz de görün" dedi. Yeni Türk Ticaret Kanunu devreye girince denetimin zorunlu olacağını ve bunun da şeffalık, hesap verilebilirlik gibi konuları öne çıkaracağını dile getiren Phil Tarling, dünyada 175 bin üyeli Uluslararası İç Denetim Birliği’nin de yönetiminde olduğunu belirterek, "Kredi kuruluşu Standard&Poors bile artık buna göre kredi notu veriyor. İyi not verdiği kurum ve ülkelerde kurumsal risk yönetim mekanizmasını arıyor. Belediyelerden, valiliklere kamunun bütün alanlarında var olabiliriz, yeter ki Türkiye’de denetimin bir öncelik olduğu görülsün" dedi.
Hazine’ye eğitim
Avrupa Birliği’nin de büyük önem verdiği denetimin Türkiye’de giderek büyüyeceğini, dile getiren Tarling şunları söyledi: "Denetim öncelikle risklerin belirlenmesini ve olumsuzluklar çıkmadan önce o alana yönelmeyi sağlıyor. Batılı ekonomilerde kurumsallaşmış mekanizmalar kamuda çok yaygın. Polonya’da kamuda iç denetim sistemini kurduk. Türkiye’de de karayolları için pilot uygulama yürütüyoruz. Riskleri belirleme ve iç denetim uygulaması yaptık. Ardından raporlayıp üst yönetime sunduk. Hazine’de de denetim konusunda eğitim veriyoruz" dedi
İç denetim ve risk yönetiminin şirketlerin kendi iç yapılarında yer alacak birimler tarafından da yapılabildiğini ifade eden Tarling şöyle devam etti: "Ancak şirketlerin bünyesindeki birimlerin bazı engelleri var. Birimler zaman içinde saptamaları gereken riskleri içselleştiriyorlar. Daha da sık rastlanan haliyle ast-üst ilişkisinden dolayı objektif olma sorunu yaşayabilirler. Bu birimlerin gerektiği gibi çalışamama riskleri yüksek."
Şirketlerin denetim konusunda düştükleri en büyük hatanın kurallara inanmak olduğunu söyleyen Tarling, "Denetim şirket içinde gerçekleştirildiğinde yapılan sadece kurallara uyulup uyulmadığının kontrolü ile sınırlı kalıyor. Oysa kurallar her zaman sonuca yönelik olmayabiliyor" dedi
Son kullanma tarihli Obama doları çıksın, canlandırma paketi işe yarasın
RSM Bentley Jennison yönetici ortağı Ömer Faik Ünsal ekonomik krize bir çözüm önerisi getirdi. Fikrini ABD Başkanı Barack Obama’ya da ileteceğini ifade eden Ünsal şöyle konuştu: "Kriz dolara olan talebin azalmasından kaynaklandı. Canlandırma paketlerinin gerçekten işe yaraması için, Obama doları diye yeni bir para çıkartılmalı. Obama her Amerikalı’ya üzerinde "1 Mart 2009’da süresi dolar’ yazan 10 dolarlık bir banknot hediye ederse, hem paket yerini bulmuş olur. Hem harcamalar yapılır. Hem de kriz sona erer. ABD’nin de bu işe trilyonlarca dolar dökmesine gerek kalmaz."
Ayşegül AKYARLI GÜVEN Hürriyet gazetesi'nden alınmıştır
Bu yazıyı Paylaşın
0 yorum:
Yorum Gönder